Hesabınız Varmı?

29 Nisan 2010 Perşembe

AĞABEYİME CEVAPLAR

Aksaray’da mükemmel hatıralarla dolu 15 yıl geçirmeme rağmen sizinle tanışmamış olmamız üzücü. Ancak tanısaydınız akademik unvanımla anılmaktan hoşlanmadığımı bilir ve köşenizde böyle bir başlık kullanmazdınız.
Gazetede cevaplamak istemezdim ama yakın gelecekte görüşme ihtimalimiz olmadığı için ilk ve son kez size bu sayfadan cevap vermeyi uygun buldum.
*****
Yazınızda altını çizerek diyorsunuz ki: DEVLET VATANDAŞINA GÜVENMELİDİR.
Amenna ancak (ve maalesef) bu ülkede doğan herkes kanına, zihniyetine, tıynetine bakılmadan vatandaş kabul edilmekte ve herkese T.C. kimliği verilmektedir. Bana göre yanlış ama uygulama böyle.
Devlet vatandaşına güvenecekse, Ahmet Türk de vatandaş, Emine Ayna da. Buyrun güvenin nasıl güvenecekseniz.
*****
YILLARCA BAŞINDA NAMAZ TAKKESİ OLANLARA POTANSİYEL İRTİCACI GÖZÜYLE BAKILDI diyorsunuz.
-Benim annem ve babam Orta Anadolu’nun köyünde kasabasında tam 25 yıl öğretmenlik yaptılar. Konya’nın Alibeyhüyüğü kasabasında 1982 yılında mazbut giyimiyle okuluna giden anneme köy meydanında … diyerek asasını fırlatan T… Hoca’ya,
-Saddam binbir ukalalıkla Türkiye’ye efelenirken ekmeğini yiyip suyunu içtikleri ülkeye ihanet etmeyi dini bir vecibe addedip Beyazıt Camiindeki Cuma namazlarından sonra “SADDAM SEN DIŞARDAN, BİZ İÇERDEN!” pankartları açan zavallılara,
-Almanya’nın himayesinde hem de Almanya’nın göbeğinde İslam devleti (!) kuran halife (!) C… K… ve müritlerinin soytarılığı da aşan gösterilerle “KEMALİST DEVLET YIKILACAK ELBET!” diyerek yürüyüş yapmalarına,
-Ve adlarını burada sayfalarca sayabileceğim zavallılara İRTİCACI demeyecek miyiz? Bırakın irticacıyı, bunlara BÖLÜCÜ demekle hata mı etmiş olacağız?
**
Kıbrıs savaşında yanlış koordinat belirlememizin sebebi askerimizin beceriksizliği değil, telsiz muhaberemize İngilizlerin müdahale ederek bizi bize vurdurmalarıdır. Harekâttan sonra durum anlaşılmış ve savaşta dışarıdan alınan silaha, teçhizata, telsize güvenilemeyeceğinden hareketle halen yüz akımız olan Askerî Elektronik Sanayi (ASELSAN) kurulmuş, bir hatadan bir hayır doğmuştur. Allah ASELSAN’ın da özelleştirme kapsamına alınmasından bizleri korusun.
*****
Suriye sınırının açılmasına gelince,
Elbette ki komşularla iyi geçinmek güzeldir ama Suriye’nin 1990 yılından önce Sovyetlere bağlı bir ülke olduğu ve yıllarca Bekaa Vadisinde PKK’lıları eğittiği bir gerçektir. Mayınların da Komünizm-Emperyalizm döneminde döşendikleri göz ardı edilmemelidir. Ayrıca Doğu’dan Batı’ya insan kaçakçılığında sabıkalı olan Türkiye’nin yakın gelecekte bu konuda başının ağrıyacağı muhtemeldir. Vizeler kaldırıldığı için belki de şu anda işsiz binlerce Suriyeli ülkemize girmiş, Edirne’den, Tekirdağ’dan Avrupa’ya geçmenin yollarını arıyordur.
Gelişmemiş ülkelerle vizeyi kaldırmak iyi olabilir ama asıl marifet gelişmiş ülkelerle mesela Almanya’ya ile, İngiltere ile vizesiz geçişi sağlayabilmektedir.
**
Irak’ta yaşayan üç milyon Türkmen’in kaderi ile ilgili cevabım için yerim kalmadı. Ancak şu kadarını söyleyeyim ki Türkiye senaryo yazacağı ve başrol oynayacağı bir coğrafyada sırf teslimiyetçi politikaları yüzünden emperyalizmin figüranlığına razı olmuş ve Türkmen kardeşlerini Cemil Çiçek’in 2006’da postal öpücüler dediği Barzani ile siyasetin fahişesi lakaplı Talabani’ye teslim etmiştir.
Bu konuda beni hamasi nutuklarla avunan gençler gibi düşünüp, davranmakla itham etmenize ziyadesi ile sevindim. Milli meselelerde bîtaraf değil, tarafım. Hamasi davranmadığım an kendimi de postal öpücülerin güdümüne girmiş gibi hissederim. Ayrıca Türkmen meselesi üzerine araştırmalar yapan ve makalesi olan biri olarak son yıllardaki Irak politikamızı fecaat olarak niteliyorum.
*****
Değerli Ağabeyim,
Mevzu o kadar derin ki burada anlatmakla bitmez. Şu cümlelerle özetleyeyim:
Devlet olmadan ne din olur ne de demokrasi. Bu zor coğrafyada devletimizin en büyük teminatı Türk Silahlı Kuvvetleridir.
Başörtüsü mağduru bir eşim var ama bu yüzden asla devletime ve onun kurumlarına düşman değilim.
İnancım, -birkaç subayın düşüncelerinden ötürü- varlık sebebimiz bildiğim ve demokrasimizden özgürlüğümüze pek çok şeyi borçlu olduğumuz Türk Silahlı Kuvvetlerini suçlu görmeye, aşağılamaya ve yıpratılmasına seyirci kalmaya asla müsaade etmez.
Birilerinin vatandaşımızı din adına devlete ve orduya düşman etmek için planlı bir organizasyon yürüttüğü kanaatindeyim.
*****
Ben de böyle düşünüyorum efendim.

Selçuk PEKER

Hiç yorum yok: