Hesabınız Varmı?

29 Nisan 2010 Perşembe

TÜRBAN YİNE, YENİ, YENİDEN..

Başörtüsüne dost bir aileden gelmeme rağmen sıkıldım yahu.
Başörtüsüne dost bir aileden gelmeme rağmen sıkıldım yahu.
Resmen kabak tadı verdi.
Gençlik yıllarımdan beri aynı tartışma.
Ve artık, kimsenin samimi olduğuna i-nan-mı-yo-rum.
**
Meclisteki en alakasız oturumda ne işi var başbakanın eşinin başörtüsünün?
Başbakan iki yıl önce yaşanmış bir olayı durduk yerde niçin getirir Meclis kürsüsüne?
Eski bakan niçin yeni sağlık yasasını başörtüsü üzerinden eleştirir?
Veya başörtüsünden bahsetmek “başbakan eşine laf atmak” demek midir?
**
2007’de başörtülü başbakan eşinin GATA’ya gelmesini istememişler.
Ama öncesinde başörtülü cumhurbaşkanı eşi günlerce gitmiş.
İkisi de başörtülü hatta ikisi de yakın zamana kadar kanka.
Peki niçin birisi elini kolunu sallayarak giriyor da diğerinin gelmesi istenmiyor?
Yok mu bunun bir standardı?
**
Başbakan, peygamberlik isnat etmek edepsizliktir, diyor.
Peki iki yıl önce bu isnadı yapan Aydın AKP il başkanı edepsiz olmuyor mu?
Edepsiz ise niçin iki yıl boyunca gereği yapılmıyor?
Edepsiz değilse niçin apar topar partiden ihraç ediliyor?
**
Yeni bakanın eski bakanın üstüne öyle bir yürüyüşü vardı ki!
Sanırsınız İstanbul yeniden fethediliyor.
Omuz ilkiliyor, gözlük katlanıp cebe indiriliyor, derin bir nefes alınıp kaşlarçatılıyor,
Sonra Allah Allah nidalarıyla hücuma kalkılıyor!
Tıpkı genelkurmay başkanının tanımlamasındaki gibi.
Bu sıkı hücumun asıl sebebi domuz gribi olmasın sakın?
Aşılar elde kaldı, korkulan olmadı, sonuç fiyasko…
Ee, “aşı olmayacağım” diyen başbakana güç yetmeyince vur abalıya!
**
DTP’li Sırrı Sakık, GATA’ya bir hasta için çiçek göndermiş.
Gönderdiği çiçekler içeri alınmamış.
Soruyor: “Çiçekleri başörtülü diye mi almadınız içeri?”
Ya çiçekler sarı-kırmızı-yeşil renkli olduklarından alınmamışlarsa?
Çiçektir, lacivert, siyah olacak değiller ya, dememiz mi gerekiyor?
**
Tam olaylar soğudu kurtulduk derken,
Bu kez Of ilçesinden bir haber düşüyor gündeme:
AKP’li belediye başkanı başbakan için iki rekat şükür namazı kılınmasını istiyor.
Alın size yeni fetva konusu:
Kişiler için şükür namazı kılmak sevap mıdır?
**
Ortadoğu’da satranç hamleleri yapılırken,
Etrafımızda geleceğimizi ilgilendiren müthiş gelişmeler yaşanırken,
İnsanımızın toprakla bağı kopartılırken,
Bizim gündemimiz başörtüsü!
Yeter artık Allahaşkına!
**
Adam hocaya gelmiş başlamış anlatmaya:
-Hocam babam Cuma günü öldü, cehennem azabı görmez değil mi?
-Evladım baban içki içer miydi?
-İçerdi hocam ama mübarek gün öldü ya hani!
-Hımm, peki baban kumar oynar mıydı?
-Oynardı ama Cuma günü ölen cennete gidermiş ya hocam.
-Baban karıya kıza gider miydi evladım?
-Erkek adam gitmez mi hocam. Ama Cuma günü öldü ya hani, birşey olmaz değil mi?
-Valla Cuma günü bişey yapmazlar ama cumartesi sabahı görür o anasının örekesini!
**
Sanırım ruzı mahşerde başörtüsü hesabını veremeyenimiz kalmayacak.
Kamu malı, yetim hakkı gibi hesapların fetvası ise hocadan sorulacak!..

Selçuk PEKER

Hiç yorum yok: